Rock ve heavy metal sinemanın sevdiği konular oldu hep. Geçenlerde Guardian gibi ana akım bir gazetede yayınlanan makalede bile heavy metal'in müzik türleri arasında en sinematografik sound'lardan birine sahip olduğunu yazıyordu yazar. Gerçekten de o gümbür gümbür distortion sesi ne zaman sinema salonlarında duyulsa, film bambaşka bir haleti ruhiye kazanır, içiniz kıpır kıpır olur. (İlk akla gelen örnek Lost Highway'de Rammstein'ın 'Rammstein' şarkısının girdiği andır!) Bir de rock/metal müziği ve onun yaşam biçimini filmin hikayesinin merkezine oturtan filmler vardır. Bu filmler genelde misyon filmleridir bence. Çünkü rock/metal dinleyen herkes (özellikle de ilk yıllarda) misyoner kesilir, bu müziği herkese dinletmeliyim düşüncesini taşırlar, o yüzden reklam panosu gibi üstümüze grup tişörtleri giyeriz, o yüzden fanzin'ler, webzine'ler yaparız. Sinemaya kabiliyeti olan rockçılar ise sinemanın büyüsüyle genç nesilleri zehirlemeye çalışır:) Aşağıda yer verdiğimiz filmlerin yaratıcı ekiplerinde (yönetmen, senaryo, oyuncu) rock müzikle kavrulan sanatçıların yer alışı tesadüf değil. Tıpkı Headbang gibi onlar da bu haysiyetli müziğin dünyaya egemen olması için çabalıyorlar (ehe gaz!!), biz de onları takdir ediyor, ve size takdim ediyoruz!
SCHOOL OF ROCK / HABABAM ROCK (2003)
Bir bilgi: Led Zeppelin'in Immigrant Song'unu filmde kullanabilmek için Jack Black, grup üyelerine film setindeki tüm insanlarla birlikte Led Zeppelin'e yalvardığı kısa bir film gönderir. Bu minik film Dvd'de ekstra materyaller arasında var. "Dünyanın en çirkin zavallısı olabilirsin ama eğer bir rock grubundaysan o günler geride kalmış demektir!" "Bırakın, boşverin. Çünkü bu hayatta kazanamazsınız. Deneyebilirsiniz, ama sonunda yine kaybedersiniz, hem de kötü kaybedersiniz çünkü diye Adam tarafından yönetiliyor. O her yerde, Beyaz Saray'da, koridorda, Bayan Mullins, o da Adam! Adam ozonu kirletir, Amazon'u yakar, Shamu'yu kaçırır, klorin tankına koyar. Adamı benzetmenin bir yolu vardı, buna rock'n roll denirdi. Ama tahmin edin ne oldu? Adam, onu da, MTV adındaki küçük şeyle mahvetti!" "Bir grup kurarken yapılan ilk şey, etkilendiğiniz gruplardan bahsetmektir. Böylece nasıl bir grup olmak istediğinizi anlarsınız. Kimleri seversiniz? [Sınıftan Christina Aguilera, Puff Daddy gibi yanıtlar gelir] Siz nesiniz be? Bu bir rock grubu projesi! Rock yapan gruplardan bahsediyorum. Led Zeppelin! [Sınıf boş boş bakar] Led'i duymadığınızı söylemeyin bana! Jimmy Page, Robert Plant. Ya Sabbath? AC/DC? Motörhead?! Oh, burada size ne öğretiyorlar?! Summer, tahtaya git. Yeni program, saat 8.15'ten 10'a kadar Rock Tarihi. 10'dan 11'e Rock'ı anlama ve Rock Teorisi." Notu: 9/10
ALMOST FAMOUS / ŞÖHRETE BİR ADIM (2000)
"Rock yıldızları ile arkadaş olamazsın. Bu çok önemli. Eğer bir rock gazetecisi isen öncelikle çok para kazanamayacaksın. Ama plak şirketinden bedava plaklar gelecek ve sana içki ısmarlayacaklar. Seni kızlarla tanıştıracaklar, seni bedava oraya buraya yollayacaklar, sana uyuşturucu teklif edecekler. Biliyorum, kulağa çok hoş geliyor ama onlar senin arkadaşın değil. Onlar rock yıldızlarının dahi olduğuna dair yalancı hikayeler yazmanı isteyen insanlar ve rock'n roll'u ve sevdiğimiz her şeyi boğazlamak istiyorlar!" Lester Bangs William: "Eve gitmem lazım" Penny Lane: "Zaten evdesin" Notu: 9/10
GARAGE DAYS (2002)
Notu: 5/10
THIS IS SPINAL TAP / İŞTE SPINAL TAP
Unutulmaz sahne Nigel (gitarist): Bak, bizim amfilerimizde numaralar 11'e kadar gider. Bak 11, 11, 11... Marty (belgeseli sunan): Evet, görüyorum. Çoğu amfide maksimum 10'dur değil mi? Nigel: Kesinlikle. Marty: Bu daha mı gürültülü olduğunu gösteriyor? Nigel: E tabii, sonuçta bir aşama daha gürültülü. 10 değil. Genelde herkes 10'da çalar. 10'dan sonra nereye gidebilirler? Nereye? Marty: Bilmem ki. Nigel: Hiçbir yere! Kesinlikle. Peki sence bizim o ekstra gaza ihtiyaç duyduğumuzda ne yaptığımızı biliyor musun? Marty: 11'e alıyorsun... Nigel: 11! Kesinlikle. Bir aşama daha gürültülü. Marty: Peki neden 10'u daha yüksek sesli yapmıyorsun ki? Nigel (kafası karışır durur): Bu 11'e kadar gidiyor. Notu: 10/10
ROCK STAR
Unutulmayan replik: "Biliyorsunuz, ben bu adamların posterleriyle dolu bir odada büyüyen sıradan bir adamdım ve şimdi onlardan biriyim! Evet, bu doğru, burada duruyorum, eğer çok çalışırsanız ve gerçekten bir şeyi isterseniz hayallerinizin gerçekleşebileceğinin canlı bir kanıtıyım ben. O zaman hayallerinizi takip edin." - Chris Notu: 8/10 High Fidelity nerede, The Wall nerede, ya Wayne's World diye bağıranları duyabiliyorum. Merak etmeyin, onlar ve niceleri gelecek sayıda... Filmlerdeki en güzel metalik sahneler ve metal müzisyenlerinin sinema maceralarıyla beraber! O zamana kadar eğer izlemediyseniz yukarıdaki filmleri izleyin! Sesi açmayı da unutmayın! |